ANA TASNİF, İLİM MECRALARI
(Terkip ve İnşa dergisi 5. sayı)
Bilgi ve ilim üç merkezden uzaklaşmayacak, bunlara karşı istiklalini ilan etmeyecektir. Birincisi, yani temel kaynağımız olan Mutlak İlim, ikincisi insan, üçüncüsü varlıktır. Bilgi ve ilim, bu üç merkez ile münasebetini sıhhatli tutmalı, bu merkezlerle irtibatını muhkem şekilde kurmalıdır.
Mutlak İlim ile irtibatını kesen ilim, hem ana kaynağını hem de hakikat arayışını kaybeder. Hakikat arayışı ilmin nihai maksadıdır, bu maksadı kaybeden ilmin ilk olarak “niçin” sorusunu unutur. “Niçin” sorusunu kaybeden ilim, “nasıl” sorusuyla baş başa kalır ki, “nasıl” sorusunun cevabından başka maksadı kalmayan ilim, “mümkün olan yapılmalıdır” hükmünü baş tacı yapar. Bugün batıda gelişen “pozitif bilim mecrası”, iki sorunun birini kaybetmiştir. O kadar ki, bilim adamları, “bilim niçin sorusunun cevabını araştırmaz” diyecek kadar azgınlaşmış ve mahrumiyetin farkına bile varmaktan aciz hale gelmiştir. Batı, “niçin” sorusunu felsefeye tevdi etmiş, bilimden kovmuş, felsefede krize girdiği için tek kanatlı (sorulu) bir telakkiye mahkum olmuştur. “Mümkün olan yapılmalıdır” anlayışı bilimin bünyesine bir zehir gibi nüfuz etmiş, nükleer, biyolojik, kimyevi silahlar gibi toplu imha teknolojisi geliştirilmiş, kullanılmaktan da imtina edilmemiştir. ANA TASNİF, İLİM MECRALARI yazısına devam et →