DUYGU DİLİ DÜŞÜNCE DİLİ
Temelde insanda iki dil vardır, duygu dili, düşünce dili… Diğer tüm diller, bu iki dilin türevleridir. Mesela sanat dillerinin hepsi, duygu dilinin lehçeleridir. Fikir, felsefe, bilim gibi diller ise düşünce dilinin lehçeleri…
Günlük hayatımızda düşünce dilinden daha çok ve daha yoğun şekilde duygu dilini kullanıyoruz. İlginçtir, bunun da farkında değiliz. Gülmek, ağlamak, sevinmek, üzülmek gibi tavır, eda ve mimiklerimiz de aslında duygu dilimizin malzemeleri yani “kelimeleridir”. Duygu dilini bu kadar yoğun kullanmamıza, bu kadar yoğun şekilde karşılaşmamıza rağmen, tüm eğitim sistemimiz düşünce dili üzerine kuruludur. Özellikle akıl inşası tamamlanana kadar geçen süre olan bebeklik, çocukluk ve delikanlılık çağları, zaten tabiatı gereği duygu diline mahkumdur. Akıl inşasını tamamlayıp da tam kapasite faaliyete başlayana kadar, duygu dilini çok yoğun kullanıyoruz. Akıl inşasından sonra da, duygu dili, günlük hayatta, düşünce dilinden daha fazla kullanılmaya devam ediyor.
Duygu dilini kullanma yoğunluğumuz bu kadar fazla olmasına rağmen, duygu dilini bilmiyoruz. Yoğun şekilde kullanıyoruz ama bilmeden kullanıyoruz. Çünkü duygu dilinin eğitim ve öğretimi yapılmıyor, lügati oluşturulmuyor, ölçüleri bilinmiyor. Kendimizi ifade etmek için düşünce dilinin iki-üç katı yoğunlukta duygu dilini kullanmamıza rağmen, hem bilmiyoruz hem de bilmek için çaba sarfetmiyoruz. Dolayısıyla duygu dilinde de kendimizi yanlış ifade ediyoruz, muhatabımızı yanlış anlıyoruz. DUYGU EĞİTİMİ-9-DUYGU DİLİ-3- yazısına devam et →