Medet Ya Sâhibel Emân / İsmail Göktürk (Aczî)
Resûlü sakaleynsin, sultânı enbiyâsın
Ümmetin nûr-u ayn-ı, kâinâta ziyâsın
Raûfur rahîm dedi vasfında seni Mevlâ
Âlemlere rahmetsin, dü-cihanda ulyâsın
Sensin risâlet-penah, vesile-i hidâyet
Ağûş-u şefkatinde, rûz-i mahşer selâmet
Salât-ı selâmınla mâkes bulur her duâ
Emînsin, emânına son nefesler emânet
Sidre-i müntehâda mihmân, cemâle mazhar
Hakkın rahmetini sen ettin kullara izhar
Bir selâmınla senin, ömürler bulur safâ
Bin can fedâdır bir kez kılsan muhabbet nazar
Feyzinle küşâd olur dil, sadr inşirah bulur
Emmâre âdem olur, tebdil eder doğrulur
Mehâbet-i cemâlin, mir’ât-ı kevne şuâ
Sen kılavuz olmasan, mükevvenât savrulur
Perişân-ı hâl iken, hâl arzetmek olur mu
Esfele sâfilînden, niyâz etmek olur mu
İsm-i pâki şerîfin, gâm-ı pinhâna rehâ
Sâhib gel demiş gedâ, hiç nâz etmek olur mu
Kulûb-u ârifânda postlar sana serilir
Âşıkân sohbetinde senin kokun derilir
Yakînini artırsan, fakîri kılsan ihyâ
Senin kapında kıtmîr olan sevindirilir
Mâsiva pazarında, Aczî bîmârın senin
Ümmete kol kanatsın, gelir tımârın senin
Gönül âyinem puslu, edemem medh-ü senâ
Meşayihin dilinde, çağlar pınarın senin
Şair müddeileri şiir görsün. Şiir sevdalıları mesut olsun. Hoş geldin hoş dost…
İlk defa bir şiiri kıskandım.
Aşk olsun.