NAMAZ-4-NAMAZIN MEKANI VE İNSANIN HİLAFETİ
“Dünya mescid kılınmıştır”. Müthiş bir beyan, müthiş bir haber, müthiş bir ihsan, aynı zamanda müthiş bir mükellefiyet… Dünya, yaratıldıktan sonra en büyük şerefini, Cenab-ı Peygamber Aleyhisselatü Vesselam Efendimizin dünyaya teşrifleriyle kazanmıştır. Çünkü O, miraca davet edilen, “huzura” kabul edilen, “huzur”daki sohbetten sonra tekrar dünyaya dönen “şahsiyet”tir. İnsanların ölmeden gidemediği ahirete, ölmeden giden, gidip de geri dönen Allah Azze ve Celle’nin Habibidir. Allah Azze ve Celle’nin Habibinin teşrifi, dünyanın kazanabileceği en büyük kıymettir. İşte bu kıymetten sonraki en büyük kıymet, “dünyanın bu ümmet için mescid kılınması” olmalıdır. Çünkü mescid, herhangi bir mekanın (arz parçasının) en itibarlı, en kıymetli, en şerefli halidir.
Dünya bu ümmete mescid kılınmıştır. Fiillerin ve hallerin en şereflisi, en kıymetlisi, en itibarlısı, en mukaddesi secdedir. Hiçbir insan fiili, Allah Azze ve Celle’yi, secdede olduğu gibi takdis edemez, hiçbir insan fiili, insanı, secdede olduğu kadar “kul” haline getiremez. Hiçbir insan fiili, nefsi bu kadar alçaltıp, ruhu bu kadar yüceltemez. Secde fiili ne kadar kıymetliyse, secde mahalli de (mescid de) o nispette kıymetlidir. Namaz müminin miracı olduğuna göre, miraç anı secde olsa gerektir.
NAMAZ-4-NAMAZIN MEKANI VE İNSANIN HİLAFETİ yazısına devam et